FORUM YAZİLARİNİZ LÜTFEN BURAYA
=> Daha kayıt olmadın mı?

Pembeli Arkaplan
Güllü
Mavili Kalpli
Yıldızlı


FORUM YAZİLARİNİZ LÜTFEN BURAYA - BU SAYFAYA SİZLERİN DİKKATİNİ ÇEKEN KONULARİ VE HABERLERİ YAZABİLİRSİNİZ

Burdasın:
FORUM YAZİLARİNİZ LÜTFEN BURAYA => forum da yazilan yazilar büyük olsun => BU SAYFAYA SİZLERİN DİKKATİNİ ÇEKEN KONULARİ VE HABERLERİ YAZABİLİRSİNİZ
<- Geri  1 ...  5  6  7  8  9  10  11  12 Devam -> 

site sahibi
(şimdiye kadar 280 posta)Yahoo Messenger
AIM
10.01.2008 07:55 (UTC)[alıntı yap]
zaten kopyaladimm hehhhhhhe masuz dedim yazdim diyee... Hamarat sansinlar diyyeee hhiihihhhi
mars
(şimdiye kadar 2 posta)Yahoo Messenger
AIM
31.03.2008 16:15 (UTC)[alıntı yap]
yaa ilginç haber yok ne olcak
site sahibi
(şimdiye kadar 280 posta)Yahoo Messenger
AIM
04.05.2008 17:28 (UTC)[alıntı yap]
ŞEYTAN VE DOSTLARI





Bir gün Şeytan, dünya çapında konvansiyonel bir toplantı için tüm dostlarını çağırmış.
Açılış konuşmasında demiş ki:
Müslümanların Camilere gitmesini engelleyemiyoruz. Kur'an okumalarını ve gerçekleri öğrenmelerini de engelleyemiyoruz. Allah ve elçisi ile sağlam ilişkiler kurmalarını da engelleyemiyoruz.
Allah ile bir kere bağlantı kurduklarında üzerlerindeki gücümüz kırılıyor. Dostları demiş ki:
Gerçekten zor bir durum, peki ne yapalım? Şeytan demiş ki: Bırakın Camilere gitsinler. Fakat zamanlarını
çalın, böylece Allah ve elçisi ile bağlantı kuramasınlar..
Sizden isteğim budur. Şeytan devam etmiş:
Dikkatlerini dağıtın, böylece gün boyunca Allah ile hayati öneme sahip bağlantıyı kuramasınlar.
Dostları şaşırmış: Bunu nasıl başaracağız?
Şeytan:
Hayatın önemsiz ayrıntılarıyla zihinlerini sürekli meşgul et! Müslümanların kulaklarına şunu fısılda:
Harca, harca, harca.. Borç al, borç al, borç al..'
Kadınlarını işe girip uzun saatler boyunca çalışmaları için ikna et ! Erkeklerin haftada 6-7 gün, günde 10-12 saat
çalışmalarını ve böylece hayatlarında boşluk kalmaması için planlar yap! Çocukları ile zaman geçirmelerini engelle!
Evleri ferahladıkları bir yer olmaktan çıkacaktır! Zihinlerini o kadar meşgul et ki kendi iç seslerini (oto kritik, nefis
muhasebesi) dinleyemesinler!
Böylece kafaları karışacak, Allah ve elçisi ile zihinsel beraberlikleri kopacaktır.
Bravooo, mükemmel fikir, diye alkışlamış dostları. Durun, daha bitmedi, diye devam etmiş Şeytan:
Kahvehanelerde, doktor muayenehanelerinde, kafe'lerde masaları gazete ve dergilerle doldur! Zihinlerini 24 saat haber bombarıdmanına tut! Araba kullanma esnasında tefekkür etmelerini, İnternete girenlerinin mailboxlarını,
junk maillerle, sipariş katalogları ile, bahislerle, çekilişlerle, promosyon ürünleri ile ve boş umutlarla doldur!
Gazete ve TV'leri ince yapılı güzel modellerle doldur ki kocaları dış güzelliğin önemli olduğuna inansınlar
ve hanımlarından hoşlanmasınlar!
Kadınların, akşamları kocalarıyla ilgilenemeyecek kadar çok yorulmasını sağla!
Eğer kadınlar, erkeklerin ihtiyacı olan sevgiyi veremezlerse,erkekler bu sevgiyi başka yerlerde
arayacaklardır!
Çocuklarına namazın önemini anlatmalarını engellemek için hikaye kitaplarını tavsiye et!
Doğaya çıkıp Allahın yaratma sıfatını görmelerini engellemek için onları çok meşgul et, eğlence parklarına,
fuarlara, spor karşılaşmalarına, oyunlara,konserlere, sinemalara vs götür! Oralarda kavga çıkarıp
birbirlerini vurmaları sağla! Bizim işimiz fitne çıkarmaktır, bunu unutma! İslami dostluklar ve sohbetler yerine, taraftar-parti
dostluklarını ve dedikoduları teşvik et!
İşte plan bu! Futbol, hayatlarının odağı olsun. Futbolcuların isimlerini çocuklarına ezberletmeyi marifet
saysınlar! Ancak İslamın şartlarını merak bile etmesinler! Kurnazca plan için dostları şeytanı
çılgınca alkışlamışlar ve ülkelere dağılırken Müslümanları daha fazla meşgul edeceklerine, telaş içinde oraya
buraya koşuşturacaklarına, Allah'a, Elçisine ve ailelerine daha az zaman ayırtacaklarına söz vermişler. Sence bu plan başarılı mı?



hancı (Ziyaretçi)
17.05.2008 20:15 (UTC)[alıntı yap]
İşte Süleymaniye Camii'nin Sırları
17/05/2008 ( 11:50 )
Ekleme Tarihi: 17/05/2008( 11:50 )


Mimar Sinan'ın Süleymaniye Camii'nde uyguladığı ustalık sırları 500 yıl sonra keşfediliyor. İşte o sırlar...






Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Enver Yolcu, Süleymaniye Camisi'nin estetik kodlarını çözümlediğini bildirdi.

Enver Yolcu, Osmanlı dönemi camilerinin ana kütle ve minare arasındaki ölçü oran ilişkisinden yola çıkarak, Mimar Sinan'ın Süleymaniye Camisi konusunda çalışmalara başladı.

Çalışmalarında Ali Saim Ülgen'in hazırladığı Süleymaniye Camisi yan cephe rölevesinden yararlanan Yolcu, röleveyi aktardığı bilgisayar ortamında yaptığı çözümlemeler sonunda, Mimar Sinan'ın, caminin dikey yapılanmasında (altın oran) sistemini kullanmadığını belirledi.

Yolcu, çalışmasını genişlettikçe, Avrupalıların ''Taşın şairi'' olarak nitelendirdiği Mimar Sinan'ın, kalfalık devri eseri olan Süleymaniye Camisi'nin estetik kodlarını çözümledi, Sinan'ın, caminin yapımında kendisine ait bir ölçü-oran ilişkisi kurduğunu fark etti.

CAMİLERDE ESTETİK YAPI

Enver Yolcu, bir mimari yapıda estetik bütünlüğü oluşturan ilkelerden en önemlisinin yapısal elemanların birbirleri arasındaki ilişkisi ve bu ilişkilerin birliği ile bütünlüğü olduğunu söyledi.

Bu elemanlardan bir ya da birkaçının bütünden kopan biçimde düzenlenmesinin, eserdeki uyumun bozulmasına, izleyenin üzerindeki estetik etkinin azalmasına neden olduğunu ifade eden Yolcu, bu anlamda, cami mimarisinde en çok dikkate alınması gereken ilişkilerden bir başkasının ana kütle ile minare arasındaki ilişki olduğuna işaret etti.

Yolcu, caminin ana kütlesine ve üslubuna uygun olarak inşa edilen minarelerin, Türk mimarları tarafından tarih boyunca dikkat edilen bir yapı olarak ele alındığını, minarelerin işlevinin yanı sıra mimari bütünlük ve estetik kaygısının her zaman göz önünde tutulduğunu bildirdi.

Günümüzde inşa edilen camilerde bu kaygının unutulduğunu, ''Ne kadar yüksek yapılırsa, İslam'ın yüceliğini o kadar yüksek ifade edebileceği'' anlayışıyla ana kütle düşünülmeksizin yapıldığını belirten Yolcu, bunun da minarelerin ana kütleden bağımsız elemanlar olarak algılamalarına neden olduğunu savundu.

Yolcu, ''Günümüz camilerinde yer alan minareler bütünü oluşturan ölçü-oran ilişkisi göz ardı edilerek ana kütleye eklemlendirilmekte, böylece göz, yapının bütününü değil minareleri izlemeye koyulmakta ve estetik etki azalmaktadır'' dedi.

MİMAR SİNAN'IN, ''SİNAN ORANI''

Araştırmasında Mimar Sinan'ın Süleymaniye Camisi'ni inşa ederken, muhteşem bir estetik bütünlük oluşturduğunu fark ettiğini belirten Yolcu, bu eserde Sinan'ın bazı sayısal kodlardan yararlanıp yararlanmadığını merak ettiğini söyledi.

Mimar Sinan'ın, öklit geometrisini iyi bildiğinin ve yapılarında ''Altın Oran''dan yararlandığını anlatan Yolcu, ''Doğada birçok bitkide ve insan vücudunda bulunan (altın oran), kısa parçanın uzun parçaya; uzun parçanın da her iki parçanın toplamına olan oranına eşit olmasıdır. Bu oranın sayısal değeri 0.618'dir'' dedi.

Yolcu, Mimar Sinan'ın, Süleymaniye'nin taban planında ''Altın Oran''ı kullandığının birçok araştırmacı tarafından ortaya konulduğunu, ancak Sinan'ın Süleymaniye'nin dikey yapılanmasında bu oranı kullanmadığını tespit ettiğini bildirdi.

Çalışmasını genişlettikçe, Sinan'ın kendisine ait bir ölçü-oran ilişkisi kurduğunu fark ettiğini anlatan Yolcu, şöyle konuştu:

''Mimar Sinan'ın kullandığı oranda, kısa ve uzun kenar arasında, kareye yakın bir ölçü-oran ilişkisi vardır. İlk önce, üç şerefeli minarelerin yüksekliğiyle ana kütlenin uzunluğu arasında nasıl bir ilişki olduğunu inceledim. Bu minarelerin yüksekliğiyle ana kütlenin uzunluğu arasında 0.83 oranı var. Araştırmam ilerledikçe hayretler içinde gördüm ki, benzeri ilişkiler diğer elemanlar arasında da söz konusu. Günümüze ulaşan bir belge yok ama Mimar Sinan eserlerini bir plana oturtmadan yapmıyordu, hatta maketlerini oluşturuyordu.''



Süleymaniye Camisi ile ilgili taban planı üzerinde birçok kaynağa ulaştığını, Mimar Sinan ile ilgili sempozyumlarda sunulan bildirilerden yararlandığını ve söz konusu camide dikey yapılanma araştırması yapılmadığını gördüğünü ifade eden Yolcu, ''(Sinan Oranından söz edebilmek için Mimar Sinan'ın diğer eserleri üzerinde de bir çalışma yapılması, Mimar Sinan'dan önce ve sonra, bu oranın kullanılıp kullanılmadığına bakılması gerekir. Sanat tarihçileri ve mimarlar bu konuyu daha detaylı olarak ele almalıdır'' dedi.

yolcu (Ziyaretçi)
25.05.2008 21:38 (UTC)[alıntı yap]
Hangi MeyvenVitamin ve mineral deposu olan meyvelerin faydaları saymakla bitmiyor.






Vitamin ve mineral deposu olan meyvelerin faydaları saymakla bitmiyor.

Yaz aylarının vazgeçilmez meyvelerinden biri olan kiraz güçlü bir ağrı kesici. 20 kirazda 12-25 miligram arası antosiyanin maddesi bulunuyor ve bu maddenin ağrı kesici etkisi Aspirin'den on kat daha fazla.

Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi dahiliye uzmanı Dr. Mustafa Şahin, vücudun başlıca düşmanı olan kolesterolün hiçbir meyvede olmadığını söylüyor. Dr. Şahin, meyvelerin doğal şeker içerdiğini, ne kadar çok meyve tüketirse beyindeki sinir hücrelerinin de o kadar geliştiği ve meyve yemenin hafızayı canlandırdığını belirtiyor. Meyvelerin mükemmel lif kaynağı olduğunun altını çizen Şahin, vitamin ve mineral açısından çok zengin olan meyvelerin kalorilerinin az olduğunu ve kilo aldırmadığını ifade ediyor. Dr. Mustafa Şahin, güçlü bir ağrı kesici olan kirazda 20 kirazda 12-25 miligram arası antosiyanin maddesi bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin Aspirin'den on kat daha fazla olduğu söyledi.

Kolesterolü ve kan şekerini düşüren kirazın, kabızlığı da giderdiğini vurgulayan Şahin, kirazda bulunan flavanoidlerin vücuttaki zehri temizlediğini ve antioksidan etki yaptığını kaydetti. Kirazın nikotinin vücuttan atılmasına yardımcı olduğunu bildiren Şahin, "Böbreklerin taş ve kum yapmasını önler ve varsa zamanla döker. Safra kesesi taşının dökülmesine de yardımcı olur. Ayrıca yüzde oluşan sivilcelerin giderilmesini sağlamaktadır." dedi.

HANGİ MEYVENİN NE YARARI VAR?

Çilek: Strese iyi geliyor, sakinleştirici etkisi var. Sigara dumanının etkilerini azaltıyor. Sigara içilen bir odadayken gün boyunca ağza iki çilek atılması öneriliyor. Çocuk felci ve ağız-deri yaralarına yol açan virüsleri öldürücü etkisi bulunuyor. Kansere yakalanma riskini azaltıyor, mide ve bağırsak zayıflıklarını gideriyor. Safra kesesi hastalıklarına iyi geliyor ve yüksek ateşi düşürüyor. Dişlere ve diş etlerine iyi geliyor, diş taşlarının oluşmasını engelliyor ve cilde canlılık kazandırıyor.

Karpuz: Böbreği temizliyor, astım, damar tıkanıklığı, diyabet, kolon kanseri ve kireçlenme gibi hastalıklara iyi geliyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Karpuz çekirdeklerindeki Cucurbocitrin adlı madde kan basıncını düşürmeye ve düzenlenmeye yardımcı oluyor. Kabuğundaki çinko, iktidarsızlığa iyi geliyor.

Kavun: Kanı temizliyor ve antioksidan özelliği bulunuyor. Endişe ve uykusuzluğa iyi geliyor, bağırsak ve cilt kanserine karşı tavsiye ediliyor.

Şeftali: Kalp rahatsızlıklarına ve kansere karşı koruyor. Sindirim sistemini çalıştırıyor ve hazmı kolaylaştırıyor. Böbreklerin ve safra kesesinin düzenli çalışmasını sağlıyor ve idrar sökücü.

Kayısı: Kan yapıcı ve kansızlığa iyi geliyor. Güzel bir cilt ve saç için olumlu etkileri bulunuyor. Özellikle akciğer kanseri, kalp hastalıkları ve kataraktın önlenmesinde yardımcı oluyor. Kemik erimesinin önlüyor, sinirleri gevşetiyor ve uyku veriyor. Kabızlık çeken ve sindirim sisteminde sorun yaşayanlar için faydalı. Sabahları aç karnına yenilen kuru kayısı sindirim açısından faydalı olmanın yanı sıra cilde de canlılık katıyor.

Muz: Kalp ve kas sistemine yararlı. Yorgunluğa ve ishale birebir. Yüksek tansiyonu önleyici özelliğe sahip. Uykuyu düzene sokuyor, ülseri önlüyor ve ülser yaralarının tedavisine yardımcı oluyor. Kolesterolü düşürüyor ve migren ağrısına faydalı. Böbrek ve eklemlerdeki iltihaplanmalarda tedavi edici özelliğe sahip.

Kivi: Başlı başına bir C vitamini deposudur. Bir adet kivide günlük alınması gereken C vitamini ihtiyacından fazlası bulunuyor. Kivinin bitkisel besinleri DNA'yı koruyor. Antioksidan özelliği bulunuyor ve kan şekeri kontrolü için yararlı. Kolon kanserini engellenmesine yardımcı oluyor. Astıma karşı koruma sağlıyor, kan inceltici özelliğiyle kan pıhtılaşması riskini önemli bir şekilde düşürüyor ve kandaki yağ miktarını azaltıyor.

Vişne: Şeker oranı kirazdan düşük olduğu için daha az kalori içeriyor. Ateşi düşürüyor ve susuzluğu gideriyor. Koyu renkli vişneler, açık renklilere oranla daha fazla mineral içeriyor.

Armut: Kalp, damar sağlığı, alçak kan basıncı ve fiziksel performansa iyi gelen vitaminleri barındırıyor. Yüksek tansiyonu olanlar ve böbreklerinde sorun yaşayanlar için faydalı. Kansızlığa ve kabızlığa iyi geliyor.

Üzüm: Böbreklerin çalışmasını uyarıp kalp atışını düzenliyor. Karaciğeri temizliyor. Siyah üzüm, kabukları ve çekirdekleriyle yenirse hücre yeniliyor. Sindirimi kolaylaştırıyor, kansızlığı gideriyor ve bebeklerin gelişimi için çok faydalı.

İncir: Bağırsakları çalıştırıyor, enerji veriyor ve cinsel güce yardımcı. Yüksek kan basıncını düşürüyor, kemik yoğunluğunu artırıyor.

Ananas: Bakteri ve parazitlerle savaşmaya yarıyor. Sindirimi kolaylaştırıyor, iltihaplanma riskini azaltmada ve yaraların hızla iyileşmesini sağlamada etkili

in Nelere Faydası Var?

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 100
Bütün postalar: 1283
Bütün kullanıcılar: 53
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
 
 
Bugün 105961 ziyaretçikişi burdaydı!
ALLAH cc Yar ve yardımcımız olsun daima.... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol